30 Kasım 2009 Pazartesi

buz

kömür kokusu hakim sokaklara..
sımsıcak evler, içler...
buz gibi ruhum, bedenim...
çökmüş içime bi duman bi sis
göremem seni...
hissedemem kokunu...
deli gibi özlemle kavrulurken içim
buz gibi ruhum, bedenim...

sen,ben,biz ve son.

Sana sarılmayı özledim demeyi yada elini tutmayı özledim demeyi isterdim... Var olmayan yaşanmışları özlüyoruz bizde...Başkalarının hayatlarından kesitleri... Diğerleri gibi yaşamak, bunu istemek. Görüyosun bazı şeyleri ama paylaşamıyosun. Sesin çıkmaz. Sanki birilerini kapar ağzını.
Hüzün var bu akşam içimde. Sesinle yaşayan bu ruhun hüzün var içinde...
Çocuk gibi umutlu ama gözleri dolmuş... Özlemeyi bile sevebiliyo insan yeri geldiğinde...  Uçsuz bucaksız hayallerle yaşayan birbirini çok yakından tanıyan ama bi o kadarda uzak bedenlere sahibiz. Ruhum olabildiğince yakın sana, bedenim her ne kadar uzak olsada...
Emin olamıyorum bizden... aramızda sadece kelimelerden oluşmuş bi bağ... kelimeler nedirki? Birbirinden ayrı harfler. Ayrı harflerde, farklı cümlelerde birleşmeyi düşünmek ve buna inanmak...  Bu dünyada herşey ölümlü aslında. Sen, ben, biz ve son. Elveda ...

28 Kasım 2009 Cumartesi

ağladığın geceler



Ağladığın gecelerde şarkılar söyle kurtulursun
Elleri var karanlığın, dokununca korkma sakın

Hangi düş yaralanır gerçekle
Hangi dal incinir yeşilinden
Hangimiz oyuncaklar kırmadık
Bir sigara ver bana

Yağmur olur gecen yıllar, şemsiyen var mı?
Icinde kalabalıklar sırılsıklam
Olum dediğin aslında yalnızlıkmış
Bir sabah bir bakıyorsun, herkes gitmiş

Hangi düş yaralanır gerçekle
Hangi dal incinir yesilinden
Gel duman gizlesin yüzümüzü
Bir sigara ver bana

Bir gün habersiz cık gel
Bıraktığın gömleği alma
Sevginin de elleri var
Dokununca baslar rüya.

26 Kasım 2009 Perşembe

onların suçu...

ağlıyabiliyosam hergece hıçkıra hıçkıra
ümidi kesbilmişsem bu hayattan
benim suçum değil bu
onların suçu

dalıp gidebiliyosam uzaklara
huzuru bulabiliyosam bi sigarada
benim suçum değil bu
onların suçu

kardeş diye başkasına sarılabiliyosam
sarhoş olmadan yaşayamıyosam
benim suçum değil bu
onların suçu

bi şarkıda hüzün çöküyosa üstüme
bi lafta çekebiliyosam kılıçlarımı
benim suçum değil bu
onların suçu...

21 Kasım 2009 Cumartesi

20 Kasım 2009 Cuma

hemen ölsek kaç yazar

bi senfoniymiş hayatlar
hiç bitmez sanmışlar
uzatmaya gerek yok
hemen ölsek kaç yazar...?

kıskançlık.

Öyle bişi ki bu kıskançlık. Yakındır sana gönülden. Bilirsin, ama engelleyemezsin. İçin içini yer bitirir seni. Bi bakmışsın yokmuş artık senden. Senin bedenine bi başkası oturmuştur. Bakarsın geriye, yoktur senden bi damla bile... Sadece konusu sen, adı geçmiş olan siyah beyaz bi film, o kadar eski...
Öyle bişi ki bu kıskançlık. Seversin, hemde delicesine. Güvenirsin, kendinden çok karşındakine ama engelleyemezsin. İçin içini yer bitirir seni. Bi bakmışsın üzülen sen olmuşsun... İçinde hep bi ukde. Eskiden zevk aldığın şeyler yok artık orda.
Öyle bişi ki bu kıskançlık. Beslemezsin kötülük ona karşı ama engelleyemezsin. İçin içini yer bitirir seni. Bi bakmışsın başkası olmuşsun. Senin bedeninden eser yok artık. Bakarsın geriye, göremezsin unutmuşsundur eski seni, geçmişini... Hatırlayamazsın çok zordur... Elinde sadece bi film, üzeri tozlanmış bi kutuda... Konusu sen, adı geçmiş olan siyah beyaz bi film, o kadar eski...

Elinde olan, sadece bi film... bide tanımadığın bi beden, sen olmak istediğin...

göz yaşlarımızın tadı aynı


gördüğüm rüyanın etkesinden olsa gerek
garip bir hisle uyandım bu sabah
ya bugün o günse hayatın son günüyse
içimi kordu sardı bu sabah

sevdigim şeyleri düşündüm sevdiğimi insanları
gördüğüm ve görmediğim yerleri 
son kez uyandıysam ve yapamadığım şeyler varsa
içimi korku sardı bu sabah

ya çok yalnızsam ya da bomboşsam
zaten bıkmışsam zamanı harcamışsam

sen ben o herkes aynı hikayede
başı ve sonu aynı gerisi farklı
bir yerden tutunduysak hayata 
boşa geçirmemeli bırakmamalı

derdimiz yaramız acılarımız farklı olabilir
göz yaşlamızın tadı aynı
değişik çok başka gibi gözüken yaşamlar varsa da
pişmanlık herkes için acı olmalı

ya çok cahilsem hiç sevmemişsem
cesur olmamışsam zamanı harcamışsam

sen ben o herkes aynı hikayede
başı ve sonu aynı gerisi farklı
bir yerden tutunduysak hayata 
boşa geçirmemeli bırakmamalı

18 Kasım 2009 Çarşamba

zaman zaman

Sigaramın dumanında
Dudağıma konuyorsun
Her nefeste derin derin
İçime doluyorsun



zaman zaman mmm o zaman

his

Aslında çok uzaksın bana ... Yakınımda dursan bile çok uzakta... Gözlerine baktığımda göremem seni, sadece yüzüne taktığın masken var karşımda. Ardındaki yüzü görmek zor, anlattıklarını anlamam zor.. Hangisi gerçek bana söylediklerinin, hangisi yalan ayırt etmek zor.. Yorucu... 
Yoruldum... Senin için yürüdüğüm yolun sonunda yaklaştım belki de... Ama zor, inan daha fazla yürümem zor.. Anlamadan seni, hissetmeden nefesini... Varlığını gözüm kapalıyken hissedemiyorum. Elim elinde olmadan, başımı yaslamadığımda  omzuna... Çıkar maskeni, dışarı çıksın tüm duyguların, dileklerin... Seni saran korkunun değil, senin ellerini tutsun ellerim...

bu kalp seni unutur mu??

Yıllar geçse de üstünden
Bu kalp seni unutur mu?
Kader gibi istemeden
Bu kalp seni unutur mu?

Bir hasretli yüzün vardı
İçinde bir hüzün vardı
Söyleyecek sözün vardı
Bu kalp seni unutur mu?

Kalbim seni unutur mu?
Anlamı yok tüm sözlerin
Sensiz geçen gecelerin
Yaşanacak senelerin

Bu kalp seni unutur mu?
Bambaşka bir halin vardı
Fark etmeden beni sardı
Benliğimi benden aldı
Bu kalp seni unutur mu?
Kalbim seni unutur mu?

Bana aşkı veren sendin
Sonra alıp giden sendin
Yollarımız aynı derdin
Bu kalp seni unutur mu?

Oysa düşlerim başkaydı
Birden bire yarım kaldı
Yaşanacak çok şey vardı
Bu kalp seni unutur mu?

Her gün akşam yastığımda
Üşüyorum yokluğunda
Yaşıyorum boşluğunda
Bu kalp seni unutur mu?

Bambaşka bir halin vardı
Fark etmeden beni sardı
Benliğimi benden aldı
Bu kalp seni unutur mu?



 


Şu sıralar düşünüyorum bi şarkının bu kadar doğru ve içten olma olasılığı nedir diye... Dikkatli dinliyip okuyunca anlıyorum ki (bence) bu olasılık oldukça yüksek...
Bu şarkıda anlatılanların aynısı geldi başıma... Ve sorunun cevabı...
Bu kalp seni unutur mu??
çok Zor...  


(özellikle 5.kıta of lanet olsun)

16 Kasım 2009 Pazartesi

:/

canım yazmak istiyo ama ne yazıcağımı bilmiyorum :/

15 Kasım 2009 Pazar

ruhun sarışın

Güneş doğmuş sokaklarda
Akşamdan kalan sabahlar
Çınlayan topuk sesleri
Dans ediyor kaldırımda
Uzaktan bir gitar sesi
Karışıyor adımlara   ...

bitti.

Bi oyun mu bu? Birbirine bakmamak? Utandığın için mi yoksa tavır mı? Benim tavrıma karşılık... Bugün gözlerin gözlerimde değildi ya özledim seni... Ruhunun derinliklerine bakmamak acıttı canımı... 
Bitti, bu oyunda bitti bu sefer kaybeden izlediklerimiz değil, sen ve ben...
Çok yakın acısı üzüntüsü ızdırabı...
Çok yakın...



sahlep

üzeri tarçınlı sahlep


ve bolca öksürük

14 Kasım 2009 Cumartesi

*Barış
*Paz
*Frieden
*мир
*和平
*Paix
*Pace
*平和
*Світ
*ειρήνη
*Peace




bu sabah

gördüğüm rüyanın etkisinden olsa gerek garip bi hisle uyandım bu sabah...

C>


yağmur



bugün


Bugün resmine dokundum ben öptüm yine yine
Zaman ağır ol henüz erken demek için güle güle
Sesini özledim özledim çok haberim yok durmuş dünya niye
Seninle birlikte kaybolanları arıyorum başka şeylerde 

Aşk şarkısı değil bu geldi işimden 
Gülümse birkez benim için eğer duyuyorsan
Nehrim ol gel ak yine kelebek ol gel uç yine 
Çiçeğim ol gel aç yine rüzgar ol...


evet doğru hayat bu kadar melankoliden sonra mutlu gidebiliyo...
gariptir

4 Kasım 2009 Çarşamba

son sigara

son sigara dumanı hala içimde...
bitmesin bu seremoni 
bitmesin bu kargaşa...
sakladığım umutlarla yaktım bi dal daha... 
içimde hala duman
son sigara...

görüşmeyeli baya var

baya oldu yazmayalı
bilgisayarım yoktu o geldi İnternet gitti  ve burdayım (: